Yetişkinlerde kabakulak belirtileri neler olabilir?

Kabakulak, paramyxovirüs ailesine ait bir virüs tarafından meydana getirilen bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle çocukluk döneminde görülse de, yetişkin bireylerde de ortaya çıkabilmektedir. Yetişkinlerde kabakulak belirtileri, çocuklara göre daha şiddetli seyredebilir ve bazı komplikasyonlara yol açabilir. Bu makalede, yetişkinlerde kabakulak belirtilerinin neler olduğunu, bu belirtilerin nasıl geliştiğini ve olası komplikasyonları inceleyeceğiz.

Kabakulak, tükürük bezlerinin iltihaplanmasıyla karakterize edilen viral bir enfeksiyondur. En yaygın olarak parotis bezlerini etkileyen bu hastalık, virüsün vücuda girmesinin ardından 2-3 hafta içinde belirtilerini göstermeye başlar.

Yetişkinlerde kabakulak belirtileri genellikle şu şekildedir:

• Şişlik: En belirgin belirtisi, çene altında bulunan parotis bezinin şişmesi ve ağrıya neden olmasıdır.
• Ateş: Yetişkinlerde kabakulak, genellikle hafif ila orta dereceli ateşle birlikte seyreder.
• Baş ağrısı: Kabakulak enfeksiyonu baş ağrısı ile kendini gösterebilir.
• Kas ağrıları: Vücutta genel bir halsizlik ve kas ağrıları hissedilebilir.
• Tükrük bezlerinde hassasiyet: Şişen tükürük bezleri, dokunulduğunda hassasiyet ve ağrıya neden olabilir.
• Yutma zorluğu: Şişlik nedeniyle yutma güçlüğü yaşanabilir.
• İştahsızlık: Hastalığın belirtilerinin bir sonucu olarak iştah kaybı görülebilir.

Kabakulak, çoğunlukla hafif seyrederken, bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Yetişkinlerde görülen olası komplikasyonlar şunlardır:

• Orşit: Özellikle ergenlik dönemindeki erkeklerde, testislerin iltihaplanması durumu görülür.
• Ooforit: Kadınlarda yumurtalıkların iltihaplanması söz konusu olabilir.
• Meningit: Virüs, beyin zarı iltihabı olan menenjite yol açabilir, bu da ciddi bir durumdur.
• İşitme kaybı: Kabakulak, nadir de olsa işitme kaybına neden olabilir.

Kabakulak tanısı, genellikle fizik muayene ve belirtilerin değerlendirilmesi ile konulmaktadır. Tükürük bezlerindeki şişlik ve ağrı, hastalığın en belirgin göstergelerindendir. Kan testleri ile de virüsün varlığı tespit edilebilir.

Tedavi, genellikle semptomları hafifletmeye yönelik olup, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler kullanılır. Yeterli sıvı alımı ve dinlenme önerilmektedir. Virüse karşı özel bir tedavi mevcut değildir, bu nedenle hastalığın seyrine göre destekleyici tedavi uygulanması önemlidir.

Yetişkinlerde kabakulak, genellikle çocuklara göre daha şiddetli belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Erken tanı ve tedavi, komplikasyon riskini azaltmak açısından büyük önem taşımaktadır. Aşılamanın yaygınlaşması ile kabakulak vakalarında önemli bir azalma gözlemlense de, bağışıklığı zayıf olan bireylerin dikkatli olmaları gerekmektedir. Sağlık kuruluşları, kabakulak aşısının uygulamasını teşvik etmekte ve hastalığın yayılmasını önlemek için bilinçlendirme çalışmaları yapmaktadır.